Tansiyon Problemi Yaşayanlar İçin Kritik Belirti Rehberi
Kan basıncındaki anormal değişiklikler, yani hipotansiyon (düşük tansiyon) ve hipertansiyon (yüksek tansiyon), günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilen durumlardır. Bu iki durumu birbirinden ayırt edebilmek, doğru zamanda müdahale için hayati öneme sahiptir.
Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Belirtileri Nelerdir?
Düşük tansiyon, özellikle aniden ayağa kalkıldığında kendini gösteren belirtilerle karakterizedir. Bu belirtiler genellikle kısa sürelidir ve kişi dinlendiğinde ya da sıvı aldığında düzelme eğilimindedir. Yaygın görülen düşük tansiyon belirtileri şunlardır:
- Baş dönmesi ve göz kararması
- Ani bir halsizlik ve yorgunluk hissi
- Bulanık görme
- Mide bulantısı
- Soğuk terleme
- Bayılma hissi
- Enseden başlayıp yukarı doğru yayılan baş ağrısı
- Yüzde kızarma ve kulaklarda çınlama
- Kalp çarpıntısı hissi
- Nedensiz burun kanamaları
- Nefes darlığı
- Göğüs bölgesinde sıkışma hissi
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Belirtilerine Dikkat!
Yüksek tansiyon ise çoğu zaman sessiz tehlike olarak anılır çünkü belirti vermeden ilerleyebilir. Ancak, belli seviyelere ulaştığında vücut çeşitli sinyaller verir. Hipertansiyonun önemli belirtileri arasında şunlar yer alır:
Tansiyon Problemlerinde Ne Yapılmalı?
Belirtilerinizin sık sık tekrar ettiğini fark ediyorsanız, yapılacak ilk iş evde düzenli tansiyon ölçümü yapmak ve bu değerleri kayıt altına almaktır. Özellikle yüksek tansiyon şüphesi varsa, zaman kaybetmeden bir dahiliye uzmanına başvurmak çok önemlidir. Düşük tansiyon atakları ise çoğunlukla sıvı alımı ve dinlenme ile kontrol altına alınabilir. Ancak, bu ataklar sık ve şiddetli oluyorsa, altta yatan nedenin mutlaka bir uzman tarafından araştırılması gerekir.
Unutulmamalıdır ki, hem düşük hem de yüksek tansiyon için en güvenilir tanı yöntemi, düzenli tansiyon takibi ve bir sağlık kuruluşunda yapılacak uzman değerlendirmedir.






Yorumlar
Yorum Yap